EDİRNE’de yaşanan kuraklığın akabinde bahar yağmurları kentteki Tunca ve Meriç ırmaklarında su düzeyini artırdı. 1 Ocak tarihinde 5 metreküp/saniye akan Tunca Irmağı 28 metreküp/saniyeye, Meriç Irmağı’nda ise 52 metreküp/saniye akan su düzeyi 235 metreküp/saniye ulaştı. Bu bilgilere nazaran, Tunca’da 5, Meriç Irmağı’nda 4,5 kat artış yaşandı.
Türkiye’nin kıymetli tahıl üretiminin yapıldığı Edirne‘de geçtiğimiz yıl kuraklığın etkilendiği Meriç ve Tunca ırmaklarında bahar yağmurlarıyla debi arttı. Meteoroloji datalarına nazaran son 3 ayda metrekareye 200 kilo yağış düştüğü belirtildi. DSİ Edirne 11’nci Bölge Müdürlüğü’nün yaptığı ölçümlerde, Ocak ayında 5 metreküp/saniye akan Tunca Irmağı’nda su düzeyi 5 kat artarak 28 metreküp/saniye ulaştı. Meriç Irmağı’nda birebir tarihte 52 metreküp/saniye akan debi, 4,5 kat artarak 235 metreküp/saniye çıktı. Kuraklığın en çok etkilediği ot öbekleri ve atılan çöplerle batıklığa dönen Tunca Irmağı, suyun yükselmesiyle hayat buldu.
BARAJLARDA DOLULUK ORANI YÜZDE 58
Kentin içme suyunu da karşılayan Süloğlu Barajı’ndaki doluluk oranı yüzde 67 kapasiteye ulaştı. Tarım topraklarını sulayan Hamzadere barajında doluluk oranının yüzde 70’in üzerinde olduğu söz edildi. Kentte Süloğlu, Altınyazı, Hamzadere, Kadıköy, Sultanköy ve Yenikarpuzlu olmak üzere toplam 6 barajda doluluk oranı yüzde ortalama 58 olarak hesaplandı.
‘KURAKLIK KORKUSU VARDI’
Nehirdeki su düzeyinin yükselmesinin, sevindirici olduğunu belirten Kamil Burker, “Geçtiğimiz seneye nazaran sularımız biraz daha yükseldi. Yağmurlar yağmaya başladı. Geçtiğimiz yıl çok berbattı. Bir koku vardı, kuraklıktı. Artık yağmurlar yağdı, burası doldu. Beşerler baktığı vakit hoşluğu fark ediyor.Köylümüz aslında bundan harikulade sevinçli. Eser alacak. Yağmur yağmasaydı köylünün hali ne olacaktı, sorundu fakat artık rahatlıkla ekinini, buğdayını alacak” dedi.
‘ESKİ YAĞIŞLAR YOK’
Yağmurların ırmaklarla birlikte tarlalara da güzel geldiğini kaydeden Eren, “Belirli aylarda kuraklık olacak korkusu oluyor lakin sonradan rabbim veriyor. Bu yağan yağmur tarlalara da yağdı. Onlar da şad. Geçenlerde buz yağdı, onlar korkutuyor. Eski yağışlar da yok. Biz gençken buraya bir su gelirdi, ‘Bulgar barajı saldı’ dendiği vakit gelip setlere bakardık, setin yarısına kadar gelmiş. ‘Acaba seti geçer mi, konutlarımıza gelir mi” diye kaygı vardı. Evvelden kış kışlığını yapardı, 4 mevsim yaşanırdı. Lakin artık artık o eski durumlar yok. Köprülerde buzkıranlar var. O denli buzlar gelirmiş ki köprülere ziyan vermesin diye buzkıran yapmışlar. Şu an eskisi üzere o durumlar yok” diye konuştu.
