Roma merkezli Memleketler arası Siyasetler Çalışma Merkezi’nin (CeSPI) hazırladığı ve düzenlemesini İtalyan akademisyen ve muharrir Valeria Giannotta’nın üstlendiği “Akdeniz’de Türkiye” başlıklı dijital kitabın tanıtımı, başkentteki İtalya Dışişleri Bakanlığı lokalinde yapıldı.
Tanıtıma, kitabın editörlüğünü üstlenen CeSPI Türkiye Gözlemci Koordinatörü Giannotta’nın yanı sıra Temsilciler Meclisi Savunma Kurulu Lider Yardımcısı Piero Fassino, İtalya’nın eski Ankara Büyükelçisi Carlo Marsili ve CeSPI araştırmacısı Aurora Ianni konuşmacı olarak katıldı.
Büyükelçi Marsili, Türkiye’nin 11 ili etkileyen ve binlerce can kaybının yaşandığı zelzele felaketi, ekonomik birtakım zahmetler ve dış siyasette farklı ülkelerle bağlantıları olağanlaştırma süreçleri eşliğinde 14 Mayıs’taki seçimlere gittiğini belirtti.
Marsili, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde 20 yılı aşkındır iktidarda olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın karşısında, “oldukça heterojen” bir küme olarak tanımladığı 6’lı masa oluşumunun, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu aday gösterdiğini aktardı.
Marsili, seçim sonrasında Türkiye’de iktidar değişse de değişmese de Avrupa’nın Türkiye’ye yaklaşımında ne kadar değişiklikler olacağına dair kimi kuşkuları olduğunu da tabir etti.
Valeria Giannotta da hazırladıkları “Akdeniz’de Türkiye” çalışmasının, Türkiye’nin genişletilmiş Akdeniz coğrafyasındaki pozisyonu ile iç ve dış siyasetteki yaklaşımlarını, sabit ve kırılgan dinamiklerinin incelendiğini söyledi.
Bölgede Türk dış siyasetinin, kuruluşundan bugüne ve ayrıyeten AK Parti iktidarı boyunca değişkenlikler gösterdiğini lisana getiren Giannotta, “Ukrayna savaşı pek çok açıdan belirleyici oldu. Ermenistan, Mısır ve hatta Suriye ile olağanlaşma süreçleri başladı. Körfez ülkeleriyle yeni işbirliği ruhu bulundu. Ayrıyeten zelzele ve sarsıntı diplomasisi de Türkiye’nin diplomaside Yunanistan başta olmak üzere diyaloğunu kolaylaştırdı.” dedi.
CeSPI Araştırmacısı Ianni ise Doğu Akdeniz’deki güç sıkıntısında Türkiye’nin de yer aldığı taraf ülkeler ortasında önemli yaklaşım farklıları olduğunu, bu nedenle de deniz sonlarının belirlenmesini beklemenin güç olduğunu kaydetti.
Daha evvel bakanlık da yapan Temsilciler Meclisi Savunma Kurulu Lider Yardımcısı Fassino da “Türkiye, stratejik bir ülke, büyük bir ülke zira büyük bir tarihi var. Bu nedenle de milletlerarası arenada bir yükü var.” dedi.
Jeopolitik pozisyonu prestijiyle Türkiye’nin bölgesinde her daim çok kıymetli bir rol oynadığını anlatan Fassino, “Bölgesinde kıymetli bir rol oynadığını Ukrayna savaşında gösterdi. Bilhassa tahıl koridoru muahedesi, Ukrayna ve Rusya dışişleri bakanlarını Antalya’da bir ortaya getirmesi kıymetliydi.” diye konuştu.
Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne (AB) üyelik müzakerelerinin 2000’li yılların ortasında durduğunu anımsatan Fassino, “Türkiye’ye kapıları kapatınca, o da doğal olarak başını başka tarafa çevirdi.” tabirini kullandı.
İtalya’nın tüm hükümetleriyle Türkiye’nin AB üyeliğine takviye verdiğini lisana getiren Fassino, “İtalya-Türkiye alakaları ticari açıdan çok değerli. Her geçen gün büyüyen bir münasebet kelam konusu. Hükümetler, bireyler gelip geçer lakin devletler kalıcıdır. İtalya açısından Türkiye ile alakaları sıkı tutmak büyük kıymet arz etmektedir.” değerlendirmesinde bulundu.
