İstanbul Kültür Üniversitesi Türk Lisanı ve Edebiyatı Kısmı’ndan müellif Prof. Dr. İskender Pala, üniversite tercihi yapacak adaylara tavsiyelerde bulundu. Üniversite eğitimini sadece meslek seçimi olarak düşünmemeleri gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Pala, edebiyatın beşere yetkinlik veren bir alan olduğunu lisana getirdi. Pala, “Edebiyat insan zihnini terbiye eder, bireye kişilik kazandırır ve toplumsal farkındalığı arttırır. Bu açıdan edebiyat eğitimi bir çeşit ayrıcalıktır. Bu çağın gençleri gelecekte manileri aşmak istiyorlarsa bence edebiyat kısımlarını tercih etmelidir. Edebiyat eğitimi yaşadığımız dünyaya ahenk sağlamaktan öte yeni bir dünya kurmak içindir” dedi.
Prof. Dr. Pala, “Eğitimde bir üniversite, diplomasına sahip olmaktan daha ötesi hayatı manalı kılacak yetkinliğe sahip olmaktır. Edebiyat insan zihnini terbiye eder, bireye kişilik kazandırır ve toplumsal farkındalığı arttırır. Bu açıdan edebiyat eğitimi bir tıp ayrıcalıktır. Edebiyat sayesinde kendi dışımızdaki hayatları, insanları, milletleri ve anlayışları öğrenir, onları anlar ve üniversal bilince sahip oluruz. İnsanlığı anlamamız ve insanlığa kendimizi anlatmamız lakin edebiyatla mümkündür. Beşerler edebiyattan uzaklaştıkça kaba ilkel ve ürkütücü oluyor, bağlantı meseleleriyle sağır ve dilsizler topluluğuna dönüyor maalesef. Edebiyat ile bağı olmayan insan engelli üzeredir. Elbette bunun aykırısını de söylemek mümkün, edebiyat pürüzleri aşar. Bu çağın gençleri gelecekte manileri aşmak istiyorlarsa bence edebiyat kısımlarını tercih etmelidir” diye konuştu.
EDEBİYAT UYKUDAKİLERİ UYANDIRMAK İÇİN GEREKLİDİR
Edebiyatın vakitte seyahat ve ülkeler ortasında seyahat zenginliğine sahip olduğunu belirten Prof. Dr. Pala, “Farklı vakitlerden dostlar edinmek, değişik coğrafyalardan beşerler tanımak edebiyatla mümkündür. Bugün insanlık maddi bağımlılık ve zorunlulukların kıskacında kıvranmaktadır. Halbuki edebiyat insanın unsurundan çok manasını, somut yanından fazla soyut yanını geliştirmek için vardır ve insanlığın manası ne kadar hususa sahip olduğundan fazla ruhunda, gönlünde ve zihnindeki zenginlikle ölçülür. Edebiyat eğitimi sayesinde şiirle, öyküyle, romanla alışık bir hayatın zenginliği hiçbir üretim bandından elde edilemez. Edebiyat eğitimi herkesin sesini yükselttiği yerde kelamı yükseltmek için gereklidir. Edebiyat uykudakileri uyandırmak için gereklidir. Edebiyat yitik hikmeti arama gayretidir” sözlerini kullandı.
YAKIN GELECEKTE EDEBİYAT İNSANI BİRLEŞTİRECEK
Prof. Dr. İskender Pala, “Geleceğin dünyası, bilim ve teknolojinin uzmanlık alanları ölçüsünde faal olabileceğini göstermektedir. Uzmanlaşmanın pek çok faydası yanında yakın gelecekte ortaya çıkacak bir tehlikeye de kapı araladığı gerçektir. Bilgi uzmanlaştıkça toplumsal anlayış hasar almakta, yapraklara bakıp ağacı görmemize pürüz durumlar ortaya çıkmaktadır. Maalesef bilgi ve teknolojinin bu denli sürat ve zenginlik içerisinde ilerliyor olması onu bütünleştirici olmaktan da çıkarmaktadır. İşte tam bu noktada yakın gelecekte edebiyatın insanları bütünleştirici, birbirlerine tanıtıcı, irtibatı zenginleştirici imkanlarına muhtacız. Herkesin teknokrat olduğu bir mecliste sözlere, şiirlere, edebiyat yapıtlarına hükmeden birinin üstünlüğünü bir düşünün; işte size edebiyat kısmını tercih etmek için bir hedef” dedi.
ÖNEMLİ OLAN KİŞİNİN KENDİNİ YETİŞTİRMESİ, DONATMASI, YETKİNLİK ELDE ETMESİDİR
Prof. Dr. Pala, “Bence öğrencilerimiz edebiyat eğitimini tercih ederken istedikleri maddi imkanları sunup sunmadığına bakmamalıdır. Bugün hangi üniversitenin diploması istenilen maddi imkanı sunabilmektedir ki? Değerli olan kişinin kendini yetiştirmesi, donatması, yetkinlik elde etmesidir. Üniversite de aslında bilgi alınan yer değil, sistem edinilen, üslup kazanılan, kendimiz olunan yerdir. Bu bakımdan edebiyat kısımları öğrenciye kendi içsel ve şahsî seyahatini muvaffakiyetle tamamlama imkanı sunar. Kendini tamamlamış bir insanın işsiz kalma kaygusu taşıyacağını düşünmüyorum. Kısacası edebiyat eğitimi yaşadığımız dünyaya ahenk sağlamaktan öte yeni bir dünya kurmak içindir. Zihinleri, gönülleri ve ruhları kirlerinden arındırmak, beşere kendi manasını tekrar kazandırmak için. Sevgili öğrenciler, tercihlerinizi yaparken edebiyat ne işe fayda diye sorarak işe başlamayın. Bülbülün hoş sesi ne işe fayda, yahut sanat ne işe fayda sorusu kadar aldatıcıdır bu soru. Onun bedelini sahip olduğunuzda anlarsınız” diye konuştu.
