İBB Lideri Ekrem İmamoğlu, İSKİ tarafından hazırlanan ve İstanbul‘da kısa, orta ve uzun devir sürdürülebilir su siyasetlerini içeren ‘İSKİ İçme Suyu ve Kanalizasyon Master Planı’nın tanıtım toplantısında konuştu. İmamoğlu, “2023-2053 İçme Suyu ve Kanalizasyon Master Planı çok değerlidir, ancak bir değerli olan şey de şu, bu Master Plan’a ne kadar sadık kalınıp kalınmayacağı. Plana sadık kalmazsak, ne yazık ki çok daha büyük tehditlerle İstanbul‘umuz karşı karşıya kalabilirö dedi.
İSKİ tarafından hazırlanan ve İstanbul‘da kısa, orta ve uzun devir sürdürülebilir su siyasetlerini içeren ‘İSKİ İçme Suyu ve Kanalizasyon Master Planı’, İBB Lideri Ekrem İmamoğlu’nun iştiraki ile tanıtıldı. Eyüpsultan’da bulunan, İSKİ Genel Müdürlüğü’nde düzenlenen tanıtımda; İstanbul‘da 2023-2053 ortasında inşa edilmesi önerilen tesisler, su ile ilgili uygulanacak siyasetler ve yatırım gayeleri hakkında bilgiler verildi.
“PLANA SADIK KALMAZSAK İSTANBUL’UMUZ TEHDİTLERLE KARŞI KARŞIYA KALABİLİR”
İSKİ Master Planı hakkında konuşan İmamoğlu, “Bu aslında çok tarihi bir andır. Uzun vadeli yapılmış bir çalışmanın, bizden evvel başlatılmış ve bizim periyotta de ihtimamlı bir halde devam etmiş bir çalışmanın sonuç günüdür. Problem, sürdürülebilirliktir; problem, geçmişte yapılanlarla, gelecekte yapılacakların uyumlu bir biçimde dizilebilmesidir ve zahmete uğratılmamasıdır. Bunun da siyaset ötesi tekniğe, bilime dayalı bir yeri vardır. Aslında ortaya konan seyahat, bu türlü bir seyahat. Bu bakımdan 2023-2053 İçme Suyu ve Kanalizasyon Master Planı çok değerlidir lakin bir değerli olan şey de şu, bu Master Plan’a ne kadar sadık kalınıp kalınmayacağı. Aslında en kıymetli bahis diyebileceğim konu bu. İstanbul‘un önümüzdeki yıllarda kâfi ve kaliteli içme suyuna ulaşabileceği konusu kıymetli. Tekrar, elimizdeki plana sadık kalırsak tabi ki ulaşırız diyoruz. Plana sadık kalmazsak hangi tehditlerle karşı karşıya kalacağız? Tabi, İstanbul devasa nüfusunun yaratttığı atık suların büyük bir etraf ve sıhhat sorusuna yanıt. Tekrar emsal bir bakış açısıyla cevaplayabiliriz, plana sadık kalırsak elbette bunu sağlayabiliriz, bu sorunu ortadan kaldırabiliriz. Plana sadık kalmazsak, ne yazık ki çok daha büyük tehditlerle İstanbul’umuz karşı karşıya kalabilir” diye konuştu.
“MELEN BARAJI’YLA İLGİLİ BRİFİNG, İSKİ’DEN İSTEDİĞİM BİRİNCİ TOPLANTILARINDAN BİRİSİDİR”
İmamoğlu, “Göreve gelir gelmez, Melen Barajı’yla ilgili brifing, İSKİ’den istediğim birinci toplantılarımdan birisidir. Zira birtakım ihbarlar ve tespitleri, bir kısım teknik insanlardan almıştım ve ne yazık ki acı bir faturayla karşı karşıya kaldık. Melen’i ziyarete gittim. Hatta Melen’e alınmamamız konusunda birtakım önlemler alınmıştı. Ziyaretimiz engellenmeye çalışılmıştı. Neyse o yanlıştan dönüldü. Gittiğimizde üzülerek gördük ki, Melen Barajı, o devasa baraj, yani 2053’te İstanbul’un yüzde 50 su muhtaçlığını karşılayacak baraj, daha ötesi İstanbul’a 250 kilometreyi aşkın bir yerden suyun basıldığı bir sorunda, elektrik muhtaçlığını da karşılayacak olan o baraj, gövdesi yapılmış lakin gövdesinde çok derin çatlaklarla bitirilemez ve su depolanamaz haldeydi. Bu halde gördüğümüz Melen, bizi derinden üzmüştür, tez ediyorum benim içimi yakmıştır. Sayın Cumhurbaşkanı’ndan daha fazla üzüldüğümü tez ediyorum. Zira o para, hepimizin parası. O bitmiş olsa, biz memnun oluruz. Teşekkür ederiz. 1989’dan bu yana hizmeti geçen herkese minnet duyarız ve gururla da İstanbul’a sunulmasının bir kesimi olmaktan memnuniyetimizi lisana getiririz. Lakin bugün, 2019’dan bu yana, Melen’le ilgili davetlerimize karşın ne o barajın tadilatı, tamiratıyla ilgili, akıbeti konusunda bilgi sahibiyiz. Tamam, periyot dönem kısıtlı bilgiler alıyoruz, ne de bundan sonraki süreciyle alakalı da net bir yanıtımız yok” Tabirlerini kullandı.
“SAZLIDERE YOK EDİLEMEZ”
İmamoğlu, “Bugün, 16 milyon resmi nüfusu arkadaşlarım oraya yazdılar. 16 milyon resmi nüfusun içinde İstanbul’da bulunan mülteciler, sığınmacılar ve bir kısım müsaadesi olan yabancı konuklarımız yok. Bunları da katarsak, bugün İstanbul’un etkin nüfusu 18 milyonu aşmıştır. Bu master planlara ben bunu öneriyorum, İstanbul’un faal nüfusunu buraya asgarî 18,5-19 milyon yazabiliriz. Çünkü bir milyonu aşkın üniversite öğrencisi var. Bunun en az yüzde 50-60’ı yılın 9 ayını bu kentte yaşayan öğrenci nüfusu. 19 milyona yakın bir nüfustan bahsediyoruz. Bizim projeksiyonumuz, 21 milyonu aşan bir nüfusa nazaran 2053 yılını planlamak. Bunun içinde ne var? İstanbul’un şu anki mevcut gelişimi var fakat bunun içinde Kanal İstanbul belası yok, Kanal İstanbul diye bir kavram yok, olamaz zira. Mesela az evvel bahsettiğim Avrupa yakasındaki temel su gereksiniminin ne kadar yüksek olduğu oranından bakışla, Sazlıdere yok edilemez. Kanal İstanbul, Sazlıdere Barajı’nı yok eden bir kavram” formunda konuştu.
