Haber: OKTAY YILDIRIM – Kamera: SADIK KARAKULOĞLU
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Lideri Ekrem İmamoğlu, Şile‘yi sel ve taşkın geriliminden kurtaracak, altyapısını güçlendirecek İSKİ projesinin temelini attı. İBB ve İSKİ’nin yatırımlarını devletten bir kuruş finansman almadan gerçekleştirdiğini anlatan İmamoğlu, “Bu olağan karşılanmayacak durumun, bir ayrımcılık, bir hukuksuzluk ve devlet prestijine yönelik bir haksızlık, berbat bir teşebbüs olduğunun altını çizmek istiyorum. Devlet kurumları partizanlık yapmaz, yapamaz. Devleti bu türlü hiçbir vakit görmedim. Bir anne, baba evladını nasıl ayırt edemezse devlet de hem kurumunu hem vatandaşlarını birbirinden ayırt edemez. Siyaset de bu türlü bir şey değildir. Vatanseverlik de bu türlü bir şey değildir” dedi.
İSKİ’nin Şile‘de sel baskınlarını bitirecek, ilçedeki Yeni Dere’nin su taşıma kapasitesi 5 kat artıracak, toplam 43 kilometre yeni atıksu ve yağmur suyu sınırlarının yapılacağı proje hayata geçiyor. Şile Atıksu, Yağmur Suyu ve Dere Islah Yatırımlarının temel atma merasimine İBB Lideri Ekrem İmamoğlu katıldı. Merasimde İBB Lideri Ekrem İmamoğlu ve İSKİ Genel Müdürü Şafak Başa birer konuşma yaptı.
İmamoğlu, konuşmasında şunları söyledi:
“YILLARIN İHMALİNEDE SON VERMİŞ BULUNDUK: Az evvel İSKİ Genel Müdürümüz tabir etti. Geçen sene bugünlerde çok hoş bir işe imza atmıştık ve burada bilhassa Şile’nin sıcak yaz günlerinde çekmiş olduğu su ezasına daima birlikte son vermiştik. Burada yalnızca içme suyunu bilhassa kâfi düzeye çıkartmakla kalmadık içme suyu kalitesini de en üst düzeye taşıyan, son teknolojiyle yapılmış bir içme suyu arıtma tesisini hizmete sunmuştuk. Münasebetiyle aslında şunu tabir edeyim, yılların ihmaline de son vermiş bulunduk. Olağan burada yeniden ömrünü tamamlamış olan sulama kanallarının yerine çağdaş bir sulama sistemi kurduğumuzu söz edeyim. Bizim, bir yandan altyapıyla uğraşırken bir diğer istikametiyle de üreten çiftçimizin yanında olmakta çok maharetli işler yaptığımızı söz etmek isterim. O gün geldiğimde bilhassa Şileli hemşerilerime şunu söylemiştim. Şile’nin içme suyu sorununu çözdüğümüz üzere bilhassa atık su bahsiyle ilgili ve yağmur suyu sıkıntılarını da çözme konusunda kararlı olduğumuzu ve bu mevzuda çalışma yürüttüğümüzü ve sizleri memnun edeceğimizi söz etmiştim. Bu manada açıktan akan atık suların tamamını sisteme alacağımızı taahhüt etmiştim. Bu sözümü de bugün tutmanın ve Şile’de böylesi değerli bir çalışmayı başlatmanın da açıkçası hem bir hemşeriniz hem de belediye lideriniz olarak bunun iç huzurunu yaşadığımı tabir etmek isterim. Bugün temelini atacağımız, başlatacağımız bu değerli hizmetle birlikte atık su, yağmur suyu, dere ıslahı yatırımlarıyla birlikte nitekim Şile yıllardır beklediği çağdaş ve sağlıklı bir altyapıya tümden kavuşmuş olacak.
BU ÇALIŞMAYLA ŞİLE KIYILARI ARTIK KİRLENMEYECEK: Karışık sistemle çalışınca, atık su ve yağmur suyu birbirine karışınca işte o vakit yalnızca burada İstanbulluların meskenlerini, Şilelilerin meskenlerini su basmıyor, tıpkı vakitte ne yazık ki bizler Karadeniz’i, o güzelim Karadeniz’i kirletmiş oluyoruz. Yani çift istikametli bir kazanımı elde edeceğiz. Natürel atık su ve yağmur suyu çizgilerini yenileyeceğimiz üzere dere ıslahını da yapmak değerli bir çalışma. Böylelikle o yırtıcı manzaraları, su baskınlarını, selleri ve meskenlere, insanların ömrüne verdiği o derin ziyanı artık Şile ilçemiz hiç yaşamayacak. Biz yağmuru bir sıkıntı, yağmuru insanların hayatını zora sokan bir tabiat olayı değil, tam bilakis hak ettiği formuyla bir rahmet bir hoşluk, bir ferahlama olarak yaşatacağız. Sonuçta Şile kıyıları de artık kirlenmeyecek. Bu bağlamda neredeyse artık kilometrelerce diyeceğimiz bu altyapı yatırımını ve neredeyse 700 milyon liraya koşan bir maliyetle genel müdürümüzün de söz ettiği üzere Şile’de yaşayan herkesin faydalanacağı bir sistemle burayı halkımızın hizmetine sunacağız.”
“TÜRKİYE CUMHURİYETİ TARİHİNDE BİRİNCİ SEFER YAŞANDI”
İBB’nin dört yıldır yaptığı hiçbir yatırımda kamu bankaları ve Vilayetler Bankası’ndan kaynak verilmediğini kaydeden İmamoğlu, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Bakın şunu söyleyeyim. Biz 4 yıldır, ağır bir yatırım yapan belediyeyiz. Sav ediyorum göreceksiniz bu çalışma periyodunun sonucunda envanterini size sunduğumuzda İstanbul‘un sahiden bu kadar başarılı, bu kadar iş üreten, bu kadar altyapı üreten bir öteki periyodunu görmemiş olacaksınız. Lakin şunu da tabir edeyim. Bu da acı bir şeydir. İBB Türkiye’mizin en kıymetli ve en büyük kamu bütçesine sahip kamu kurumlarından birisidir. Kamu kurumunun manası şudur. Yani Şile Belediyesi de halkındır, İBB de halkındır. Devletimizin Toplumsal Güvenlik Kurumu da bir halka ilişkin kurumdur işte Emniyet Genel Müdürlüğü de halka ilişkin bir kurumdur, Karayolları da halka ilişkin bir kurumdur. Yani bu kurumların A’sı, B’si, C’si olmaz X, Y, Z’si olmaz. Bu kurumlar insanlara hizmet ederler. Bakın bu dikkat cazip bir durumdur. Bunu herkesin hafızasına yazması gerekir. Hiçbir periyot görmediğimiz üzere, bu periyotta bu bahsettiğim 4 yılı aşkın periyotta İBB ya da Türkiye’nin en büyük su ve atık su kurumu olan İSKİ kamu kurumlarından, kamu kurumları derken, bakın bu kurumlara hizmet etmekle mesul olan Vilayetler Bankası vesaire ya da öbür kamu bankalarından bir tek kuruş, lira, bakın kuruş diyorum, milyon demiyorum, milyar istemiyorum, bir tek kuruş, lira almadan iş yapmıştır. Bu durum yalnızca ve yalnızca bizim devrimizde olmuştur. Bundan evvelki devirlerde AK Parti periyodu olmuştur, Refah Partisi periyodu olmuştur, o dönemki ismiyle SHP periyodu olmuştur, ANAP devri olmuştur yahut öbürleri. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bu türlü bir periyot birinci defa yaşanmıştır. Hamaset yapmıyorum doğruları söylüyorum. Yazıktır günahtır.
KAMUNUN KAYNAKLARI ADALETLİ BİR HALDE AKSAYDI DAHA ÇOK İŞ BAŞARIRDIK: Ben bunu övünmek için elbette söylüyorum, biz iş yapıyoruz, işimizi durdurmadığımız üzere işimizi katladık. Elbette kamunun bu tıp kaynakları adaletli bir halde aksaydı, bu hizmetlerimiz daha süratli olurdu daha çok iş başarırdık. Bu devlet bizim, bu kurumlar bizim, buradan hizmet alacak olan milletimiz bizim. Bu olağan karşılanmayacak durumun bir ayrımcılık, bir hukuksuzluk ve devlet prestijine yönelik bir haksızlık, berbat bir teşebbüs olduğunun altını çizmek istiyorum. Devlet kurumları partizanlık yapmaz, yapamaz. Devlet yöneticilerinin evet siyasi seyahatleri, siyasi muvaffakiyetleri olacaktır. Ancak siyasi hesaplarına nazaran kurumlar birbirine davranmaz, davranamaz. Devlet natürel ki seçimlerle yaşayacaktır. Fakat devlet, siyasi kayıp ya da çıkarlarına nazaran asla ve asla hal değiştiremez. Hele hele intikam asla alamaz. Devleti bu türlü hiçbir vakit görmedim. Bazen söylerim devlet ana üzeredir, baba üzeredir. Bir anne baba evladını nasıl ayırt edemezse devlet de hem kurumunu hem vatandaşlarını birbirinden ayırt edemez. Siyaset de bu türlü bir şey değildir. Vatanseverlik de bu türlü bir şey değildir. O bakımdan daima söylerim. Bu millete, 16 milyon vatandaşımıza eşit bakmayan hiçbir anlayış ülkesini, milletini kentlerini, kurumlarını geleceğe taşıyamaz.
PARTİZANLIK YAPAN HİÇ KİMSE BENİM YOL ARKADAŞIM OLMAYACAK: Yeni atılımlara ve yeni yatırımlara tam güçle var gücümüzle kararlılığımızla devam edeceğiz. Bizim en büyük gücümüz 16 milyon. Çok düzgün de bir grubumuz var. Ahlaklı, liyakatli bütçesine el değmeden sistem yöneten bir grubuz. Gururla iş yapmaya devam edeceğiz. Partizanlık olmayacak. Partizanlık yapan hiç kimse benim yol arkadaşım da olmayacak. Bir avuç insanı kayırmak olmayacak. Biz işimize odaklı olacağız. Gereksinimi olan her vatandaşın ne sorunu varsa çözeriz. Bizim için sorun bu kadar kolaydır. O belediye, bu belediyeye de bakmayız. Şile AK Partiliymiş, başka parti CHP’liymiş, oburu MHP’liymiş ayırt etmeyiz. Kurumun işine gideriz ve İstanbul‘un problemidir gözüyle bakarız. Hatta o belediyeyi, o belediyenin yöneticilerini, belediyenin liderini, masamıza ortak ederiz. Birlikte ortak akılla oturur konuşur, düşünür ve kararlar alırız. Ha biz davet ederiz. Gelen gelir, gelmeyen gelmez o kendi takdiri. Fakat ben her gittiğim yere o ilçenin belediye liderini. Davet ederim. Gelip gelmemek onun takdiri.
EN BÜYÜK ÖDÜLÜMÜZ 16 MİLYON İSTANBUL’UN SEVGİSİ VE TAKDİRİ OLACAKTIR: Şile’de yeni sıkıntıların tahliliyle anında İBB ilgilensin diye birinci kez Şile’de İstanbul Büyükşehir Belediyemizin bir uyum ünitesi oldu, parkları güzelleştiriyoruz, büyütüyoruz. Tarım ve hayvancılığa ağır bir katkı sunma uğraşı içinde olduk. Şile Belediyesi ve lokal kooperatiflerinin iş birliğiyle Şile Arıcılık Merkezi’ni hayata geçirdik çok daha fazlasını da yapmaya Şile’de ve İstanbul’un bütün ilçelerinde devam edeceğiz. En büyük ödülümüz kalben söylüyorum 16 milyon İstanbul’un sevgisi ve takdiri olacaktır ve bu manada onların o sevgisi ve takdiri bizim için en kıymetli, en büyük ödül olacaktır. Ben eminim yol arkadaşlarımla birlikte bu en büyük mükafatı kazanmaya devam edeceğiz. Şile’de bu yatırımlarımızın, halkımıza iyi olmasını diliyorum. Bugüne dek emeği geçen ve bundan sonrasında bu proje için ter akıtacak olan bütün işçi arkadaşlarıma yüklenici firmaya İSKİ Genel Müdürümüzden Genel Müdür Yardımcılarına daire liderlerine varıncaya kadar herkese çok teşekkür ediyorum.”
İSKİ GENEL MÜDÜRÜ ŞAFAK BAŞA: “AFET BOYUTUNDA BİR KURAKLIK YAŞIYORUZ”
Afet boyutunda kuraklık yaşanıldığını belirten İSKİ Genel Müdürü Şafak Başa İstanbulluları İSKİ’nin yapmış olduğu su tasarrufu kampanyasına katılmaya davet etti. Başa şunları söyledi:
“Çok kurak bir periyot geçiyoruz. Yani bütün bu yatırımları yaparken gerçekten sıcaklık rekorlarının kırıldığı, afet boyutunda bir kuraklık yaşıyoruz. Bu noktada günlük su tüketimlerimiz üç buçuk milyon metreküpe ulaştı. Bu vesileyle, tabi Anadolu Yakası’nda çok kahrımız yok çok şükür genel olarak Avrupa yakasında biraz baraj doluluk oranlarımız düşük. O noktada bütün hemşerilerimizi İSKİ’nin yapmış olduğu su tasarrufu kampanyasına katkı yapmayı bekliyorum. Yalnızca diyoruz bütün vatandaşların yüzde on oranında tüketimlerini kıssalar biz inşallah meselesiz bir halde yağmurlu döneme atlamış olacağız.”
