Çanakkale‘de 22 Ağustos’ta başlayan ve 48 saat dolmadan denetim altına alınan yangın, merkeze bağlı Yağcılar köyünde büyük hasara yol açtı.
Damyeri mevkisinde çıkan ve rüzgarın tesiriyle Yağcılar’a da sirayet eden alevlerden birtakım konut ve depolar, traktörler, tarım makine ve aletleri ziyan gördü, çok sayıda hayvan telef oldu.
Yanan birtakım konutlar kullanılamaz hale geldi, depoların çatıları çöktü, birkaç müştemilatın duvarlarında ziyan meydana geldi.
Çevresindeki konutlar yanmasına karşın, Memnun Dülger’e ilişkin kümes ve içindeki tavuklar alevlerden ziyan görmedi.
Dülger, AA muhabirine, konutunun ve müştemilatının yandığını söyledi.
Canlarını kurtardıklarına sevindiklerini belirten Dülger, “Ev, dam, ağıl, koyunların kışlası, samanlar, arpa, buğday, yulaflarımız yandı. Tavuklarımız yangında baht yapıtı kurtulmuş, kümeslerine yangın sıçramamış. Öteki yerde olan büyük tavuklarımızdan telef olanlar var ama 13 yavru tavuğumuz kurtuldu.” dedi.
Muhtar Hüdaver Çelik de yangının denetim altına alınmasına sevindiklerini lisana getirdi.
Genellikle hayvan barınaklarının yandığını aktaran Çelik, şöyle devam etti:
“35 küçükbaş, 3 de büyükbaş hayvanımızda ziyan var. Bir hane haricinde herkes şu anda meskeninde. Elektriğimiz de var, şu anda bir problemimiz yok. Müdahale çok ağır oldu ancak çok felaket bir ateş kitlesi geldi. Önünde durmak mümkün değildi. Ateş gelmeden köyü tahliye ettik, onun için insanlarımıza bir şey olmadı. Hasar tespit çalışmaları da başladı.”
“Kimse takımların hakkını yemesin, yangını söndürmek için çok çalıştılar”
Yangında iş yeri büsbütün kullanılamaz hale gelen Basri Tezel ise nasıl olduğunu anlayamadıklarını, alevlerin bir anda köye geldiğini vurguladı.
Tezel, grupların canla başla çalışarak alevleri söndürmek için gayret verdiğini tabir etti.
Afetlerin önünde hiçbir şeyin duramayacağını lisana getiren Tezel, şunları kaydetti:
“Kimse takımların hakkını yemesin, yangını söndürmek için çok çalıştılar. Oturduğu yerden atıp tutmakla bu işler olmuyor. Takımlar ateşin içinde birebir gayret ettiler, haklarını yemeyelim. Çok takviye oldular. Hala daha onlarca helikopter gidip geliyor, uçaklar yeniden o denli. Aşağıda arazözler, itfaiyeci arkadaşlar çalışıyor. Bu insanların haklarını kimse yemesin.”
