CHP Bayan Kolları Genel Lideri Aylin Nazlıaka, 2021’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla feshedilen İstanbul Sözleşmesi‘nin yürürlüğe girişinin 9’uncu yılı hasebiyle, “Kadınların ömür hakkını gasp eden bu karar verildiği günden bu yana Bayan Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun bilgilerine nazaran, 540’ı kuşkulu olmak üzere en az 1223 bayan öldürüldü. Bütün bu cinayetlerin sorumlusu şahsım hükümetidir. Mukavele iptal edildikten sonra ‘yatarım 3-5 ay çıkarım’ diyen katillerle baş başa bırakıldık. Hiç kimse bizden hayat hakkımızdan vazgeçmemizi beklemesin. Katledilen kız kardeşlerimizin katilerinin hak ettiği cezayı alması için, bir kız kardeşimiz dahi katledilmesin, şiddete uğramasın diye mukaveleye sahip çıkmaya devam edeceğiz” açıklamasını yaptı.
CHP Bayan Kolları Genel Lideri Aylin Nazlıaka, 11 Mayıs 2011’de imzaya açılan ve Türkiye’nin de birinci imzacıları ortasında yer aldığı, buna rağmen 21 Mart 2021’de Cumhurbaşkanı Kararı ile feshedilen İstanbul Sözleşmesi‘nin yürürlüğe girişinin 9’uncu yıl dönümüne ait açıklama yaptı. Nazlıaka, bahse ait bugün yaptığı yazılı açıklamada şunları kaydetti:
“ERDOĞAN, İSTANBUL MUKAVELESİ’Nİ HUKUKSUZCA FESHETTİĞİ İÇİN SÖZLEŞME’NİN YIL DÖNÜMÜNÜ KUTLAYAMIYORUZ”
“Tam ismi ‘Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Uğraşa Ait Avrupa Kurulu Sözleşmesi’ olan İstanbul Sözleşmesi, 11 Mayıs 2011 tarihinde İstanbul’da imzaya açıldı. 9 yıl evvel bugün ise büyük bir gururla yürürlüğe girdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan 2021 yılında bir gece yarısı kararnamesi ile İstanbul Sözleşmesi‘ni hukuksuzca feshettiği için Sözleşme’nin yıl dönümünü kutlayamıyoruz. Bu kararı asla kabul etmedik, sessiz kalmadık. Bayan örgütleri ile birlikte tarih yazan bir gayret yürüttük. Türkiye Cumhuriyeti’nin bir hukuk devleti olduğuna vurgu yaparak, ‘Meclis’te oy birliğiyle kabul edilmiş olan İstanbul Sözleşmesi, milletin iradesi yok sayılarak feshedilemez. Meclis yok sayılmış, Anayasa’mız ayaklar altına alınmıştır’ dedik. Ülkenin dört bir yanında basın açıklamaları ve hareketler yaptık. Genel Liderimiz Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun da iştirakiyle CHP Genel Merkezi önünde basın açıklaması yaptık. Bu hukuksuzluğu yargıya taşıdık. Cumhuriyet Halk Partisi’nin yanı sıra 200’ü aşkın sivil toplum kuruluşu iptal davası açtı. Avrupa Kurulu Parlamenterler Meclisi bünyesinde İstanbul Sözleşmesi‘ne sahip çıktık.
“DANIŞTAY CUMHURBAŞKANLIĞI KARARININ İPTAL İSTEMİNİ 2’YE KARŞI 3 OYLA REDDETTİ, AYM’YE BAŞVURDUK”
Biz, kontratın bayanlar için ne kadar hayati olduğuna ait çalışmalar yürütürken Erdoğan yeniden bir gece yarısı kararı ile İstanbul Sözleşmesi‘nin fesih tarihinin 1 Temmuz olduğu ilan etti. Biz bu kararı protesto ederken hukuksuz uygulamalar devam etti. 28 Haziran 2021’de, Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan savunmada ‘devletin yüksek menfaatini ilgilendiren süreçlerine karşı yargı yolunun kapalı olduğu’ açıklandı. Bu savunmanın akabinde Danıştay, ‘yürütmeyi durdurma’ talebimizi reddetti. Bayanların büyük gayretleri sonucunda Danıştay 10. Dairesi 28 Nisan 2022’de iptal davalarını temelden görüşmeye başladı. 73 barodan 1000’i aşkın avukatla, bayan dernekleriyle, siyasi partilerin temsilcileriyle, sivil toplum kuruluşları ve Türkiye’nin dört bir yanından gelen bayanlarla duruşmaları yakından takip ettik. Bütün duruşmalarda salonu hınca hınç doldurduk. Danıştay savcıları, tüm duruşmalarda fesih sürecin iptalini istedi. Buna karşın şahsım hükümetinin adeta sözcülüğüne soyunan Danıştay 10. Dairesi, 19 Temmuz 2022’de İstanbul Sözleşmesi‘nin feshine ait Cumhurbaşkanlığı kararının iptal istemini 2’ye karşı 3 oyla reddetti. Bu kararın Anayasa’ya alışılmamış olduğunu ilan ettik. Danıştay’ın İdari Dava Daireleri Genel Şurası’na başvurduk. Gel görelim ki, hukuksuzluk ayyuka çıktığı için Danıştay İdari Dava Daireleri Şurası, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi‘nden çekilmesine yönelik Cumhurbaşkanı Kararı’nın iptali istemiyle açılan davada verilen ret kararını onadı. Pes ettik mi, hayır! Anayasa Mahkemesi’ne başvurduk.
“İSTANBUL MUKAVELESİ’NİN FESHİNDEN SONRA 540’I KUŞKULU EN AZ 1223 BAYAN ÖLDÜRÜLDÜ”
İstanbul Sözleşmesi‘nden asla vazgeçmiyoruz. İstanbul Mukavelesi bizim kırmızı çizgimizdir. Mukavelenin fesih sürecine ait karşı karşıya kaldığımız hukuksuzluklar saymakla bitmedi. Bu hukuksuzluk biz bayanların hayatında neye sebep oldu? Bayanların hayat hakkını gasp eden bu karar verildiği günden bu yana Bayan Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun datalarına nazaran, 540’ı kuşkulu olmak üzere en az 1223 bayan öldürüldü. Bütün bu cinayetlerin sorumlusu şahsım hükümetidir. Kontrat iptal edildikten sonra ‘yatarım 3-5 ay çıkarım’ diyen katillerle baş başa bırakıldık.
“BİR KIZ KARDEŞİMİZ DAHİ KATLEDİLMESİN, ŞİDDETE UĞRAMASIN DİYE MUKAVELEYE SAHİP ÇIKMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Sözleşme’nin iptalinin akabinde katiller cezasızlıkla ödüllendirildi. Hiç kimse bizden hayat hakkımızdan vazgeçmemizi beklemesin. Katledilen kız kardeşlerimizin katilerinin hak ettiği cezayı alması için, bir kız kardeşimiz dahi katledilmesin, şiddete uğramasın diye kontrata sahip çıkmaya devam edeceğiz. Bayan düşmanı zihniyete inat, hakkın, hukukun ve adaletin tecelli edeceği halkın iktidarını daima birlikte kucaklayacağız. O gün geldiğinde birinci 24 saat içerisinde İstanbul Mukavelesi’ni tekrar yürürlüğe koyacağız. Ayrıyeten buradan 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Bayana Yönelik Şiddetin Önlenmesi Kanunu’na göz dikenlere sesleniyorum: Artık yeter! Bayan düşmanı politikalarınızdan vazgeçin! Eşitlik hepimizin hakkı. Bayan katillerinin sırtını sıvazlamak yerine, bayanın ömür hakkına sahip çıkın.”
