Eski CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, “2022 yılında 418 bin 82 kişi İstanbul’dan ayrılmış. Bu sayı, İstanbul’un büyüleyici yüzünün gerisinde yatan gerçekleri de gözler önüne seriyor. İstanbul, bir vakitler yalnızca göç alan kent olmasına karşın, artık ekonomik meşakkatler nedeniyle göç veren bir kent haline geldi. TÜİK’in açıkladığı bu datalar, Türkiye’nin iç göç dinamiklerindeki değişimi gösteriyor. İstanbul’un hem göç alan hem de göç veren vilayet olması, ülkenin ekonomik ve toplumsal yapısındaki çelişkileri yansıtıyor” açıklamasını yaptı.
CHP’li Gürsel Tekin, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2022 yılı iç göç bilgileriyle ilgili açıklama yaptı. Tekin, şunları kaydetti:
“İSTANBUL HEM GELENLERİN HEM DE GİDENLERİN MEMLEKETİ OLMUŞ DURUMDA”
“TÜİK, İstanbul’un dikkat cazibeli konumunu gözler önüne serdi. Bu bilgiler, İstanbul’un hem göç alan hem de göç veren vilayet olarak öne çıkmasının gerisinde yatan gerçekleri de gözler önüne seriyor. İstanbul hem gelenlerin hem de gidenlerin memleketi olmuş durumda. 2022 yılında ülke genelinde toplam 2 milyon 791 bin kişi farklı kentlere göç etmiş. Lakin İstanbul hem göç alan hem de göç veren bir vilayet olmuş. 385 bin şahısla en fazla göç alan vilayet olan İstanbul, iş imkanları ve büyük kent hayali ile gelenleri maalesef yeterli ağırlayamamış.
“İSTANBUL’UN HEM GÖÇ ALAN HEM DE GÖÇ VEREN VİLAYET OLMASI, ÜLKENİN EKONOMİK VE TOPLUMSAL YAPISINDAKİ ÇELİŞKİLERİ YANSITIYOR”
Gerçekler, hayal kırıklığına dönüşerek, 2022 yılında 418 bin 82 kişi İstanbul’dan ayrılmış. Bu sayı, İstanbul’un büyüleyici yüzünün arkasında yatan gerçekleri de gözler önüne seriyor. İstanbul, bir vakitler yalnızca göç alan kent olmasına karşın, artık ekonomik dertler nedeniyle göç veren bir kent haline geldi. TÜİK’in açıkladığı bu datalar, Türkiye’nin iç göç dinamiklerindeki değişimi gösteriyor. İstanbul’un hem göç alan hem de göç veren vilayet olması, ülkenin ekonomik ve toplumsal yapısındaki çelişkileri yansıtıyor. İstanbul’un içinde bulunduğu ekonomik çöküş, göç hareketlerinin gerisindeki büyük nedenlerden biri olarak ortaya çıkıyor.
“İNSANLAR, YÜKSEK KİRALAR VE İŞSİZLİKTEN İSTANBUL’U TERK EDİYOR”
Şubat ayında gerçekleşen Kahramanmaraş merkezli zelzelelerin akabinde İstanbul’da bilakis göç hareketi başladı. 1980’lerden bu yana ağır göç alan ve Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 20’sine mesken sahipliği yapan İstanbul, artık göç veren vilayet olarak konumlanıyor. Beşerler, yüksek kiralar ve işsizlikten İstanbul’u terk ediyor. Bir de sığınmacılar konusu var. Esenyurt, Esenler; mültecilerin en ağır olduğu ilçeler. Afganlar, Suriyeliler, Mısırlılar istihdam edilmeye başlanınca pek çok kişi işinden oldu. Kirasını ödeyemedi, konutunu kaybetti. Çaresiz kalınca da dönüşler başlıyor.
“18 MİLYONLUK BİR KENTİN ALTYAPISI ARTIK FONKSİYONUNU YİTİRMEK ÜZERE”
Metropoller bu derece şişirildiğinde, altyapı sistemlerinin önemli biçimde ziyan göreceği gerçeğiyle yüzleşmek kaçınılmaz oluyor. 18 milyonluk bir kentin altyapı ve üst yapısı, ana arterler, orta sokaklar ve yan yollar artık fonksiyonunu yitirmek üzere. Yüksek hayat maliyetleri, çok nüfus yoğunluğu, trafik sıkışıklığı ve iş imkanları üzere etkenler, insanların artık kırsal bölgelerde hayat seçeneğini tercih etmeye başladığını gösteriyor. Birebir vakitte yaşanan bu göçler işgücü ve istihdam yapısında da değişimlere neden olarak kayıt dışı iktisadın gelişmesinde aktif bir rol oynuyor. İstanbul’un bu sıkıntılarla hesaplaşması ve siyaset üstü bir gayretin ortaya konulması gerekiyor.”
