Haber: MERVE İNANÇ – Kamera: MEHMET MEHMETLİOĞLU
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Lideri Ekrem İmamoğlu, “Bizim partimiz bize demokrasiyi gösterir. ‘Ben bilirim’den uzak bir partidir bizim partimiz. Ben değil, biz biliriz diyen bir partidir. Onu sağlamalıyız. Göreceksiniz inşallah başta İstanbul olmak üzere Türkiye‘nin birçok yerinde güçlü bir başarıyı daima birlikte elde edeceğiz. Yol yürümemiz için atmamız gereken güçlü adımlar var. Onun da eforunu aile, yuva içerisinde tartışarak, konuşarak bulacağız. Bulduktan sonra da ayağa kalkıp güçlü bir biçimde amaca birlikte yürüyeceğiz. İnşallah bunu başardığımızda ondan sonra yeni bir lokal idare gücü ortaya koyduğumuzda bir sonraki seçime amasız, fakatsız, keşkesiz, eksiksiz, güçlü bir formda kazanmanın seyahatini ortaya koyacağız” dedi.
İBB Lideri Ekrem İmamoğlu, Nevşehir’in Hacıbektaş ilçesinde; 60’ıncı Ulusal, 34’üncü Memleketler arası Hacı Bektaş-i Veli’yi Anma Aktiflikleri kapsamında kente geldi.
İmamoğlu, Hacıbektaşlı yurttaşlarla bir ortaya geldi. Türkiye Cumhuriyeti’nin bu yıl 100’üncü yılını kutlayacağını işaret eden İmamoğlu, “Unutmayın ki bu 100 yıllık Cumhuriyet, bizim, hepimizin birliğinin, beraberliğinin teminatıdır. Cumhuriyet bizim birlik ve beraberliğimizi tesis eden en büyük projedir. Onu bizim kuruyup, kollayıp geliştirme zorunluluğumuz vardır” dedi.
İmamoğlu’nun konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
“90 BİNE YAKIN ÇALIŞANIMLA GURUR DUYUYORUM: Bizim İstanbul’da bilhassa yeni periyotla birlikte Türkiye’nin neresinde gereksinim olursa ki Allah korusun bu bazen sarsıntı, sel, su, afetler oldu bazen hizmet hedefli oldu. Türkiye’nin birçok yerine koşa koşa gittik. Ülkemizin farklı noktalarında farklı hizmet için belediyemiz olarak koşuyoruz. Burada gördüğünüz işçi dostlarım, yol arkadaşlarım ve onlar üzere birçok arkadaşımızın inanın İstanbul’un dışındaki bu misyonlara de bir vazife şuuruyla, bir vatandaş şuuruyla, benim de orada emeğim olsun diyerek koşa koşa gidiyorlar. Bazen büyük riskleri de göze alarak gidiyorlar. Bazen bir yangın söndürüyorlar, bazen göçüğün altından insan çıkarıyorlar, bazen suyun içerisinde dalgıçlarımız, paklık hizmeti verenler… O bakımdan 90 bine yakın çalışanımla gurur duyuyorum.
PARTİ, HİZMET ETMEK İÇİN BİR ARAÇTIR, MAKSAT OLAMAZ: İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin çalışanları kamu hizmetine koşan neferler. Onlar devlete hizmet ettiklerini, millete hizmet ettiklerini bilsinler kâfi. Bizim anlayışımızda, biz dahil, evet partim var, partimin evladıyım, partime layık olmak için işimi en yeterli yapmaya çaba ediyorum ancak bizim özümüzde şu var; diyoruz ki bizim hizmetimizin milletimize, bizim hizmetimiz devletimize. Milletimiz, devletimiz var olacak. Parti, hizmet etmek için bir araçtır, maksat olamaz. Buna dönük hareket etmeliyiz. Her vakit şunu söylüyorum, şahsa hizmet değil, bu yanlış. Bir partiye hizmet değil. Partiye hizmet, siyasi hizmet olabilir o başka. Bizim vazifelerimiz artık milletimize hizmet. O bakımdan benim yol arkadaşlarımdan arzum daima bu olmuştur, lütfen İstanbullulara layık olun. Lütfen bu milletin vergilerinden sizin paralarınızı ödüyoruz, milletimize layık olun, diğer bir şey istemiyoruz. Biz bunu yapıyoruz.
BİZ 86 MİLYON İNSAN BİRİZ, BERABERİZ: Bugün yerleştirilmeye çalışılan parti memleketi olmak, parti ülkesi olmak, parti devleti olmak anlayışının dışında yok kardeşim. Biz 86 milyon insan biriz, beraberiz. Hayatımız, geleceğimiz bir. Bu toprakların nimetleri hepimizin. Bu toprakların her bir karışının eşit hissedarlarıyız, ortağız, eşitiz. O bakımdan partiler, şunlar bunlar, parti yöneticileri, bizler… Hepimiz gelip geçiciyiz. Temel olan bu cennet vatanın düzgünlüğü, geleceğe hoş adımlarla yürümesi. Yarın öbür gün burada gördüğümüz pırlanta üzere kızlarımız, oğullarımız, sizlerin çocukları, evlatları, bizim çalışanlarımızın çocukları yarın öbür gün daha varlıklı bir ülkede yaşasınlar, daha adaletli, daha eşitlikçi bir ülkede yaşasınlar. Herkes memnun, huzurlu olsun. Herkes birbirinin inancına, örfüne, adetine, kimliğine, kişiliğine, ömür biçimine saygılı olsun. Bu türlü bir millet, bu türlü bir gelecek vadediyoruz. Diyoruz ki bunun hizmetkarı olalım ve bunu sağlayalım.
SİYASİ VAZİFELERDE BULUNUN BİZLER, BU YOLDA HİZMET ETMELİYİZ: Siyaset bu türlü bir şey. Onun için siyasi vazifelerde bulunun bizler, bu yolda hizmet etmeliyiz. Siyasetin gayesi da şu olmalı, daha düzgününü kim yapıyor, ona oy verin. Daha demokrat, daha özgürlükçü kim? Benim çocuklarıma daha âlâ bir eğitimi kim veriyor? Benim haklarımı daha uygun kim koruyor? Sıkıntıyı bu türlü ele aldığımızda o vakit dünyaya biz çok daha güçlü bildiriler verebilen bir ülke olabiliriz. Bu bakımdan işte yaptığımız vazifenin kıymetinin farkındayız. Duamız o ki nitekim sizlere mahcup olmayalım, hoş işler, hoş hizmetler yapalım.
ASLINDA O MANEVİYATA HİZMET ETTİĞİMİZDE, EL AÇIP DUA ETTİĞİMİZDE MİLLETÇE BİRLEŞİYORUZ: Ben 11 yıldır Hacıbektaş’a gelen birisiyim. Birinci ilçe lideri olarak geldiğimde hem gururlandım hem de hayıflandım buraya neden bu kadar geç geldim diye. Zira hepimizin konutunda Hacı Bektaş-i Veli’nin ismi vardır. Hünkar Hacı Bektaş-i Veli’yi bu topraklarda anmayan hane yoktur. Herkes onun hoş kelamlarını bilir, anlatır, öğretir. Lakin ben buraya geç gelmişim, ben buna üzüldüm. Sonra her yıl geldim, manevi olarak da beslendim. Allah nasip etti, İstanbul Belediye Lideri olduktan sonra bilhassa Hacıbektaş’ın birçok eksiklilerini evvelce biliyordum. ve nitekim üzülüyordum. Bu çeşit ilçelerin, bu cins yerleşkelerin bir ilçe belediyesinin kendi bütçesinden çözme imkanı yok. Çözemez… Biz hangi eksiklikler var ve neler yapabiliriz diye yola çıktık. Allah’a şükür Hacıbektaş, o günlerden bugünlere daha farklı bir yere geldi… Daha çok şeyler yapmalıyız. Fakat biz mi yapmalıyız? Hayır devletimizin her kurumu bunu bu türlü yapmalı. Burası, bu toprakların canı ciğeri, vicdanı. Hacı Bektaş-i Veli burada yatıyor. O bakımdan Konya’ya da hizmet edeceğiz var gücümüzle Hazreti Mevlana için. Hacı Bektaş-i Veli’nin de hizmetinde olacağız. Zira biliyoruz ki aslında o maneviyata hizmet ettiğimizde, el açıp dua ettiğimizde milletçe birleşiyoruz. Bir oluyoruz. Bu tarafıyla manen çok huzurluyum. Âlâ ki buralara hizmet etme fırsatı bende olmuş.
CUMHURİYET BİZİM BİRLİK VE BERABERLİĞİMİZİ TESİS EDEN EN BÜYÜK PROJEDİR: Unutmayın ki bu 100 yıllık Cumhuriyet, bizim, hepimizin birliğinin, beraberliğinin teminatıdır. Cumhuriyet bizim birlik ve beraberliğimizi tesis eden en büyük projedir. Onu bizim kuruyup, kollayıp geliştirme zorunluluğumuz vardır. Kimi aksaklıklar yaşıyor olabiliriz, dilek etmediğimiz sonuçları aldık. Eksiklerimiz var, yanılgılarımız oldu. Bunları düzelteceğiz. Büyük bir gayret vereceğiz. Cumhuriyet’imizi, demokrasimizi geliştirmek için, geleceğin muhtaçlıklarını karşılamak için, eğitimden teknolojiye, adaletten tarıma aklınıza gelebilecek her konuda ülkemizin potansiyelini daha üstlere taşımak için var gücümüzle çalışacağız. Bu ülkenin insanı çok yetenekli insanlardır. Bu ülkenin kaynaklar vardır fakat ne yazık ki uygun yönetilmediği için bugün dünyanın en problemli ekonomilerinden birisiyle karşı karşıyayız. Savaş içinde olan ülkelerin iktisadı bile bizden katbekat güzel şu anda. Dünyanın en güç durumda dediğimiz ülkeleri bile ne yazık ki bizim yaşadığımız enflasyonu, yoksulluğu, işsizliği yaşamıyor. O bakımdan bu beceriksizliği, berbatlığı daima bir arada ortadan kaldırmak ismine, yerelden başlayan başarılarımızı daha süratli, daha güçlü, daha yanılgısız, daha eksiksiz, daha düzgün tasarlayarak genele taşımanın seyahati tekrar başlıyor. Onun için 2024 hepimiz için çok değerli.
BİR SONRAKİ SEÇİME AMASIZ, FAKATSIZ, KEŞKESİZ, EKSİKSİZ, GÜÇLÜ BİR BİÇİMDE KAZANMANIN SEYAHATİNİ ORTAYA KOYACAĞIZ: 2024 mahallî seçimlerine giderken doğruları yapmak zorundayız. Omuz omuza verip, kol kola verip, başımızı daima birlikte ortaya döküp diyeceğiz ki başımızdaki fikirleri ortaya toplayacağız, ortaklaşan bir akılla geleceği tasarlayacağız. Bizim partimiz bize demokrasiyi gösterir. Ben bilirimden uzak bir partidir bizim partimiz. Ben değil, biz biliriz diyen bir partidir. Onu sağlamalıyız. Göreceksiniz inşallah başta İstanbul olmak üzere Türkiye’nin birçok yerinde güçlü bir başarıyı daima birlikte elde edeceğiz. Yol yürümemiz için atmamız gereken güçlü adımlar var. Onun da uğraşını aile, yuva içerisinde tartışarak, konuşarak bulacağız. Bulduktan sonra da ayağa kalkıp güçlü bir biçimde amaca birlikte yürüyeceğiz. İnşallah bunu başardığımızda ondan sonra yeni bir mahallî idare gücü ortaya koyduğumuzda bir sonraki seçime amasız, fakatsız, keşkesiz, eksiksiz, güçlü bir formda kazanmanın seyahatini ortaya koyacağız.”
