Çanakkale‘de rüzgarın tesiriyle geniş bir alana yayılan ve ağır eforlarla denetim altına alınan yangında vazife yapan orman personelleri saatler süren çabanın kahramanı oldular.
Çanakkale Orman Bölge Müdürlüğü ile etraf vilayetlerden gelen orman emekçileri, merkeze bağlı Damyeri mevkisinde 22 Ağustos’ta başlayıp 48 saat dolmadan denetim altına alınan yangında kıymetli rol oynadı.
Orman çalışanları, rüzgarın tesiriyle saatler içinde 15 kilometrelik alana yayılan yangında metrelerce yüksekliğe ulaşan alevlerle korkusuzca uğraş etti.
Havadan da müdahale edilen yangına karşı kara takımları merkezden ve alandan gelen yönlendirmeye nazaran alevlerin yükseldiği her noktaya ulaştı.
Alanda takım ruhuyla hareket eden “alev savaşçıları”, rüzgar faktörü nedeniyle orman yangınları açısından en riskli kentlerden biri olan Çanakkale‘de 4 bin 80 hektar alanda tesirli olan yangında büyük bir yürek örneği sergiledi.
“Nerede duman, nerede ateş, içine girer söndürürüz bir şekilde”
Çanakkale Orman Bölge Müdürlüğünde vazife yapan orman emekçisi Süleyman Işık, Çanakkale‘deki orman yangınıyla gayrette yaşadıklarını AA’ya anlattı.
Işık, 22 Ağustos Salı günü öğlene gerçek kulelerden Laztepe ve Çimentepe’den duman yükseldiği ihbarının geldiğini söyledi.
Işık, Çanakkale‘deki yangında kendilerini korkutan bir şeyin olmadığını, bir halde kurtulmasını bildiklerini lisana getirerek şöyle devam etti:
“İşi düzgünce öğrendik. Yansa da bir formda kurtulmaya çalışıyoruz. O an dehşet hissetmiyoruz. Panik yaparsak esasen bu iş yürümez. Panik olmadan sakin bir formda aracımızı emniyetli bir yere alıyoruz. Yağmurlama diye bir sistem var bizde. Onları açıyoruz, yangın üzerimizden geçse bile kasvet olmadan hallediyoruz.”
“Önceliğimiz insanlarımızın canı, malı, ormanlarımız ve orman hayvanlarımız”
Orman emekçisi Ömer Faruk Özcan da 15 yıldır bu işi yaptığını, kelam konusu yangınların kendileri için kolay olduğunu lisana getirdi.
Özcan, “Çünkü biz 15 yıldır çok büyük yangınlar gördük. O anda hissettiklerimiz natürel ki anlatılamaz. İnsanların canını, malını korumak için elimizden geleni yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz.” diye konuştu.
Yangınla uğraş ederken kendilerini zorlayan ögeler olduğunu söyleyen Özcan, “İnsanlar olay yerine gelip bir an evvel kendi malını, canını yahut hayvanlarını kurtarmak istiyor. Alışılmış bunlar bize mani oluyor bazen lakin onlara da bir şey diyemiyoruz. Biz de onlara yardım etmeye çalışıyoruz, onlar da bize yardım etmeye çalışıyor. Önceliğimiz insanlarımızın canı, malı, ormanlarımız ve orman hayvanlarımız.” değerlendirmesinde bulundu.
Mücadele sırasında esirgeyici ekipmanlarını daima yanlarında bulundurduklarını aktaran Özcan kendileri için de her vakit önlemli olduklarını, inançlı biçimde yangına müdahale ettiklerini bildirdi.
Özcan, Çanakkale üzere rüzgar bakımından riskli bir bölgede çalışmalarına ait, “Çanakkale’nin rüzgarı hiç bitmiyor ve bitmeyecek de herhalde. Lakin biz buradayız. Ne vakit nerede bir ateş görürsek söndürmeye devam edeceğiz.” tabirini kullandı.
